Ozgem KAYA

Merhabalar. Bugünkü konumuz artık iş hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan LinkedIn ve LinkedIn algoritmasına dair bilmemiz gerekenler. Başlıklar halinde LinkedIn’i bir nevi A’dan Z’ye inceleyip, nasıl doğru kullanıp daha çok kitlelere ulaşacağımızı, profilimizi ya da sayfamızı nasıl ileriye taşıyacağımızı öğreneceğiz. LinkedIn yolculuğuna hazırsak başlayalım 🙂

LinkedIn Nedir?

LinkedIn; profesyonel iş ağ oluşturma amacıyla oluşturulan bir platformdur. Bu platformda iş arayabilir, yayınlar oluşturarak mesleki itibarınızı artırabilir, iş dünyasındaki insanlarla iletişim kurarak iş ağınızı geliştirebilirsiniz.

LinkedIn’in ortaya çıkış hikayesini merak ediyor musun? Öncelikle Reid Hoffman’dan bahsedelim. Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya’nın Palo Alto kentinde 1957 yılında doğan Hoffman, Berkeley kentinde büyüdü. 12 yaşındayken bir oyundaki hataları üretici firmaya söylemesinin ardında, firma tarafından yeni çıkaracağı oyuna tek seferlik danışmanlık yapması için işe aldı. Putney yatılı okulunda okurken bir taraftan da tarım teknikleri, demircilik, ahşap işleme öğrendi.

1990 yılında Standford’ın Uygulamalı Felsefe ve Bilgisayar Bilimleri bölümlerinden mezun olan Hoffman, felsefe mastırı yapmak üzere Oxford’a gitti ve 1993 yılında mezun oldu. Kısa süreli Apple ve Fujitsu firmalarında çalıştı, 1997 yılında “SocialNet” isimli bir arkadaşlık internet sitesi kurdu.

2002 yılında dört arkadaşıyla bir araya gelerek (Allen Blue, Konstantin Guericke, Eric Ly ve Jean-Luc Vaillant) LinkedIn sitesini kurdu. 4 yıl boyunca LinkedIn’de CEO görevinde bulundu ve şirketin kendini ispatladığını düşündüğü için yönetim kurulu başkanlığına geçiş yaptı.

LinkedIn’in Bright.com, SlideShare, LinkedIn Pulse, LinkedIn Learning (Lynda.com) ve Connectifier olmak üzere beş tane yan kuruluşu bulunmakta.

LinkedIn Verileri

2020 verilere göre LinkedIn’in toplam kullanıcı sayısı 750 Milyonu geçmiş durumda. Şuanda LinkedIn’de 30 milyondan fazla şirket mevcut ve işverenlerin %75’inden fazlası düzenli olarak LinkedIn kullanmakta.

Türkiye’de LinkedIn kullanıcısı ise 8,5 milyonu aşmış durumda. Kullanıcı sayısına bakıldığında Türkiye 15. sırada yer alıyor. Birinciliği Amerika üstlenirken sonrasında Hindistan, Çin, Brezilya ve İngiltere arkasından geliyor.

Kullanıcılar;

• Ortalama olarak bu platformda 17 dakika geçiriyor
• %40’ı günlük olarak hesaplarına giriyor ve kontrol ediyor
• %27’si mobil üzerinden giriş yapıyor.
• En az bir kez LinkedIn Pro satın alanların oranı %39
• %81’i en az bir gruba üyeler
• LinkedIn’de makale okuyanların %45’i üst düzey konumda bulunan bireyler
•  Y kuşağının 87 milyonu LinkedIn’de yer almakta
• 65 milyondan fazla kişi karar verici konumda

LinkedIn reklam kitlesine baktığımızda  çoğunluğu 25-34 yaş aralığında iş hayatına yeni başlayan kişiler ile daha profesyonel bir kitle tarafından kullanılmakta olduğu görünüyor. Erkek bireylerin LinkedIn’de daha yoğun olduğunu söyleyebiliriz.

LinkedIn İçerik Pazarlaması

LinkedIn verilerine baktığımızda; pazarlama yöneticilerinin %91’i LinkedIn’i kaliteli içerik bulunan bir yer olarak görüyor ve B2B pazarlamacılarının %92’si LinkedIn’i dijital pazarlama planlarında öncelik veriyor.

LinkedIn bu kadar önemli bir hale gelmişken, sizlerin öne çıkmak için linkedin algoritmasına dair bilmeniz gereken bir kaç püf nokta var. Bunlar neler merak ediyor musunuz? 🙂 Bu püf noktalar hem çalışanlar ve kendini öne çıkartmak isteyenler hem de markalar için önem taşıyor. Konuyu daha fazla dağıtmadan linkedin algoritmasını etkileyen başlıkları hemen inceleyelim;

Profiliniz Güncel ve Eksiksiz Olmalı

LinkedIn profilinize fotoğrafınızı koymayı unutmayın. Kimse fotoğraf olmayan profili ciddiye almaz ayrıca fotoğrafınız varsa görülme olasılığınızın 7 kat arttığının altını çizelim. Tamam fotoğraf koymakta hem fikir olduk peki nasıl bir fotoğraf koymalıyız? Profil fotoğrafınız güncel olmalı ve sizi profesyonel anlamda yansıtmalı. Yani diğer sosyal ağlardaki gibi çocuklarımızla, evcil hayvanımızla, eşimizle ya da arkadaşlarımızla olan bir fotoğrafı profil görseli yapmak tamamen kötü bir fikir.

Kişisel profilinizi ya da markanızın sayfasını her zaman güncel tutun ve eksiksiz doldurun. Böylece yetkinliklerinizi daha iyi görmüş, sizi daha iyi anlamalarına yardım etmiş olursunuz. Profilinizin herkese açık olmasına dikkat edin, böylece insanlar sizi bulmakta zorluk çekmeyerek yayınlarınıza kolayca ulaşabilir ve sizi ekleyebilir.

Düzenli Olarak İçerik Paylaşın

Verilere göre kullanıcıların yalnızca %1’inin haftalık olarak düzenli içerik paylaştığı ortaya çıktı. Akılda kalmanın ve daha fazla kişiye ulaşmanın yolu düzenli olarak içerik paylaşmaktan geçer. Bu bilgi verici bir içerik ya da makale de olabilir. Unutmayın ki paylaştığınız içeriği beğenen ya da yorumlayan kişilerin bağlantılarının sayfasına da düşerek aslında daha fazla kişiye ulaşıyorsunuz.

Sürekli olarak iyi ve kaliteli içeriğin gününü azımsamayın! LinkedIn iyi ve kaliteliği içeriği seviyor. Bu tür gönderiler yayınlamak sizi daha fark edilir yapacaktır. Ne kadar çok gönderi, o kadar iyi sıralanmak demek! 🙂 Bir tips vermek gerekirse LinkedIn kullanıcıları işe ya da işinize dair ipuçlarını, kariyer tavsiyelerini, sektörünüzle ilgili haberleri merak ediyor.

Paylaşım Zamanlamanızı Doğru Planlayın

Hootsuite verilerine göre LinkedIn’de paylaşım için en iyi saatler 07.45, 10.45, 12.45 ve 17.45 olarak belirlenmiş. B2B markalar için paylaşım için en iyi gün ilk olarak Çarşamba günü daha sonra Salı günü, B2C markalar için ise Pazartesi ve Çarşamba günleri olarak öne çıkmış.

Gönderinize gelen hızlı yorum ve beğeniler LinkedIn algoritmasını harekete geçirir. Linkedin üyelerinin en çok aktif olduğu gün ve saatlere göre paylaşımınızı yayınlamak etkileşiminiz maksimum noktada olmasına da olanak sağlayacaktır.

Reklamın gücünden yararlanın

LinkedIn’de reklam vermek özellikle B2B firmaların marka bilinirliği, pazarlama hedeflerine ulaşması için önemlidir. Reklam vererek profesyonel kitlelere kolayca ulaşabilirsiniz. B2B pazarlamacılarıyla yapılan ankette %40’ı kaliteli potansiyel müşterilere ulaşmak için LinkedIn’in etkili bir kanal olduğunu dile getirdiğini biliyor muydunuz?

Umarım yazı sizlerin LinkedIn ve LinkedIn’e dair bilmeniz gerekenler hakkındaki soru işaretlerinizi gidermiştir. Merak ettiğiniz sorular ya da paylaşmak istediğiniz bilgiler varsa yorum kısmında benimle paylaşabilirsiniz, bir sonraki yazıda görüşmek üzere 🙂